Hayvanlar birçoğumuzun yalnızlığını paylaştığı arkadaş yerine geçer. Herkesin hayatında mutlaka evlerine kedi, köpek balık, kuş alıp onlarla keyifli zamanlar geçirmişliği vardır. Yolda yürürken bile karşımıza çıkan bir kedi yavrusuna bile bir kap su, yemek verip yaşadığı mutluluğa şahit olmuşuzdur.
Hayvanlar insanlarla yakınlık kurduklarında kendi cinslerinden daha çok
insanlara bağlanır çünkü sevildiğini hisseder hayvan ve karşılık vermek ister, karşılığı ise sadece sevgidir, içinde
menfaati olmayan güzel bir sevgi besler.
Hayvan sevgisi çocukların ruhsal gelişimine de büyük katkı sağlar. Küçük bir çocuğun bir hayvanın bakımına, beslenmesine yardımcı olması, onun mutlu olmasını istemesi başka bir canlının sorumluluğunu paylaşması kişisel gelişimine büyük destek sağlar. Günümüzde hayvanlar için birçok barınak yerleri yapılmıştır. Hayvanlar buraya yerleştirilip daha iyi ve sağlıklı bir şekilde bakımları yapılmaktadır.
Şöyle bir söz vardır ‘
Hayvan sevmeyen insan sevemez' diye, aslında buradaki düşünce bir canlıdan karşılık beklemeden
sadece sevgi alışverişinde bulunmaktır. Onun yemeğiyle, bakımıyla sadece iyiliğini düşünmek karşılıksızca yapılan bir davranıştır.
Bir
hayvan sever olmak için illaki evinde iş yerinde
hayvan beslemek şart değildir. Sıcak yaz günlerinde apartman önlerine koyulan bir kap su bile onları
mutlu etmeye yetecektir ya da kış aylarında onlara geçici barınak sağlamak hatta küçük bir karton kutusuna bile yerleştirmek bir canlıya merhamet etmenin hazzını yaşatır.
Herkes
hayvan sevmek zorunda değil tabi ki ve bu kişiyi kötü, duygusuz biri yapmaz, ancak sevmediği için bir hayvana zarar vermesi ona işkence yapması düşmanca yaklaşımlarda bulunması da kabul edilebilir bir şey değildir. Zaten hayvan haklarını ihlal konusunda çok çeşitli cezalar da, birçok hukuk sisteminde yer almaktadır.